Bebeklerde kızamık aşısı, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve bulaşıcı hastalıklardan korunması için hayati öneme sahiptir. Türkiye’de uygulanan takvime göre bu aşı, genellikle 12. ayda yapılmakta ve ikinci doz 4-6 yaş arasında tekrarlanmaktadır. Bu yazıda, kızamık aşısının zamanı, etkisi, olası yan etkileri ve ebeveynlerin bilmesi gereken tüm detaylar ele alınmaktadır.
Kızamık Aşısı İlk Ne Zaman Yapılır?
Kızamık aşısı, Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen çocukluk aşı takvimi çerçevesinde bebek 12 aylık olduğunda ilk kez uygulanır. Bu aşı genellikle KKK (kızamık, kabakulak, kızamıkçık) aşısı olarak kombine biçimde yapılır. Aşının bağışıklık sisteminde güçlü ve uzun süreli bir koruma oluşturması hedeflenir.
İkinci Doz Kızamık Aşısı Ne Zaman Yapılır?
İkinci doz kızamık aşısı genellikle ilkokul öncesi yaşlarda, yani çocuğun 4-6 yaş aralığında olduğu dönemde yapılır. Bu tekrar dozu, ilk dozun oluşturduğu bağışıklığın pekişmesini ve yaşam boyu koruma sağlamasını hedefler. Ayrıca okul dönemine giren çocukların toplu alanlarda daha çok virüse maruz kalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Aşı Zamanı Ertelenirse Ne Olur?
Kızamık aşısının zamanında yapılmaması bağışıklığın gecikmesine ve hastalığa yakalanma riskinin artmasına yol açar. Özellikle 1 yaş altındaki bebeklerde kızamık ciddi komplikasyonlara neden olabileceğinden, aşının gecikmesi durumunda en kısa sürede yapılması önerilir. Erteleme halinde sağlık kuruluşlarıyla iletişime geçilmelidir.
Kaçırılan Doz Telafi Edilir mi?
Evet, çocuk sağlık takibi kapsamında kaçırılan aşılar hekim kontrolünde en kısa sürede telafi edilebilir.
Kızamık Aşısının Yan Etkileri Nelerdir?
Kızamık aşısı genellikle güvenlidir ancak bazı bebeklerde hafif ateş, halsizlik veya enjeksiyon yerinde kızarıklık görülebilir. Nadiren de olsa yüksek ateş veya alerjik reaksiyon gibi durumlar ortaya çıkabilir. Herhangi bir beklenmeyen yan etki görüldüğünde hekime başvurulması önerilir.
Ateş Ne Kadar Sürede Geçer?
Aşı sonrası oluşan hafif ateş genellikle 1-2 gün içinde kendiliğinden geçer ve tıbbi müdahale gerektirmez.
Kızamık Aşısı Neden Önemlidir?
Kızamık hastalığı bulaşıcı ve ciddi sonuçlara yol açabilecek bir enfeksiyondur. Aşı sayesinde çocuklar sadece kızamıktan değil, aynı zamanda bu hastalığın neden olabileceği zatürre, ishal, beyin iltihabı gibi komplikasyonlardan da korunur. Toplum bağışıklığı sağlanarak salgın riski azaltılır.
Toplum Bağışıklığı Nasıl Sağlanır?
Aşılama oranı %95’in üzerine çıktığında virüsün yayılması durur ve bağışıklık kazanamayan bireyler de dolaylı olarak korunur.
Kızamık Aşısı Zorunlu mudur?
Türkiye’de kızamık aşısı zorunlu aşılar arasında yer alır ve aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak uygulanır. Aşının yapılmaması çocuğun okul kaydında ve toplu yaşam alanlarına kabulünde sorunlara neden olabilir. Ayrıca yasal çerçevede kamu sağlığı için zorunlu kabul edilmektedir.
Aşı Olmayan Çocuklar Okula Girebilir mi?
Yasal olarak kızamık aşısı yapılmamış çocuklar için okul öncesi dönemde uyarı yapılır, okul döneminde ise kayıt için sağlık takibi şartı aranabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Aşağıda “Bebeklerde kızamık aşısı ne zaman yapılır?” ile ilgili sıkça sorulan sorular ve yanıtları yer almaktadır:
Kızamık aşısı 9 aylıkken yapılabilir mi?
Bazı özel durumlarda doktor kararıyla 9. ayda uygulanabilir ancak koruma düzeyi 12. aydaki kadar yüksek olmayabilir.
Aşı sonrası banyo yapılabilir mi?
Evet, kızamık aşısı sonrası aynı gün banyo yapılmasında herhangi bir sakınca yoktur.
Kızamık aşısı kaç doz yapılır?
Genellikle 2 doz yapılır; ilki 12. ayda, ikincisi ise 4-6 yaş arasında tekrar edilir.
Aşıdan sonra ateş olması normal midir?
Hafif ateş ve halsizlik normal kabul edilir, genellikle kısa sürede kendiliğinden geçer.
Kızamık aşısı zorunlu mu yoksa isteğe bağlı mı?
Kızamık aşısı Türkiye’de zorunlu aşı programında yer almakta ve kamu sağlığı açısından önem taşımaktadır.
Aşı sonrasında nelere dikkat edilmeli?
Çocuk birkaç gün gözlemlenmeli, yüksek ateş veya alerjik reaksiyon gibi beklenmeyen durumlarda sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Aşı yapılan çocuk hasta olur mu?
Aşı zayıflatılmış virüs içerdiğinden hastalık yapmaz; aksine bağışıklık sistemini virüse karşı güçlendirir.
